5 Mart 2017 Pazar

#Şubat 2017 Ne Okudum Ne İzledim?

Herkese merhaba,

Geçen ay yazmaya başladığım şuradan ulaşabileceğiniz okuduklarımı ve izlediklerimi anlatmaya başladığım yazıyı bu ay da yaparsam devamını getireceğime inanıyorum.
Ayrıca 28 gün çeken şu kısacık şubat ayı okuduğum kitaplar açısından o kadar verimliydi ki dönüp baktığımda mutlu oldum.
Bu sefer okuduğum kitapları puanlamaya da çalışacağım. Şu anda 10'luk puan sistemi üzerinden değerlendirme yapmaya çalışacağım.

İlk defa bir Tarık Tufan kitabı okudum ve anlatım tarzını çok sevdim.  'Şanzelize Düğün Salonu' kitabının hikayesi güzeldi. Okuyacaklar için hafif bir spoiler olabilir dikkat !!! Kitabın sonu beni biraz şaşırttı. Daha farklı bekliyordum sonunu sevip sevmediğimden pek emin değilim. Ama onun dışında akıcı ve güzeldi. O yüzden puanım 7/10

Bu aralar Stefan Zweig kitaplarına takmış bulunuyorum. Tüyap kitap fuarında 'Olağanüstü Bir Gece' kitabını almıştım ve okuduğumda beğenmiştim. Geçenlerde D&R 'da kitaplarının indirimde olduğunu gördüm bir kaç kitabını daha sipariş verdim. Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz diğer 4 kitabını da bu ay okudum ve şunu söyleyebilirim ki Stefan Zweig favori yazarlarımdan biri olma yolunda hızla ilerliyor. Bu konuda ayrıntılı bir yazı daha yazmayı düşünüyorum. Umarım yakın zamanda bu yazıyı da paylaşabilirim.
Satranç en beğendiğim oldu sanırım. Zaten yazarın en meşhur kitabı da o. Bu yüzden biraz bonkör davranacağım puanım 10/10.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu ikinci en beğendiğim oldu. Puanım 9/10
Mürebbiye kitabının içinde 4 farklı hikaye var. Hikaye bazlı değil kitaba genel bir puan vereceğim o yüzden 8/10
Bir Kadının Yaşamında 24 Saat için 8/10


'Göğe Bakma Durağı' yine fuardan aldığım bir kitaptı. Daha önce bir iki şiiri okumuştum aslında ama tamamını bu ay okuyabildim. Puanım 6/10

Küçük Kara Balık her ne kadar çok ünlü bir çocuk kitabı olsa da benim daha önce okumamış olduğum bir kitaptı. Bu ay onu da okuma fırsatı buldum. Çok güzel bir hikaye. Okumayan varsa mutlaka okusun. Puanım 10/10.

Geçen ay Emrah Serbes'in Müptezeller kitabını okumuştum ve tarzını beğenmiştim. Bu ay da Erken Kaybedenler'i okuma fırsatı buldum. Bu kitap hikayelerden oluşuyor. Her bir hikaye ergen erkek çocukları gözünden anlatılıyor. Müptezeller'i beğenmiştim ama bu kitap için aynısını söyleyemeyeceğim maalesef. Puanım 5/10.
8 kitapla bu ayı kapatmış oldum böylece.

İzlediklerime gelecek olursam Oscar ödüllerinde yaşanan talihsiz olayla magazin gündemini meşgul eden film La La Lan 'i izledim. Müzikal tarzı sevenler için güzel bir film ama biraz fazla düşünüyorum. Puanım 8/10.
Bu ay bir de yerli film Görümce'yi izledim. Gupse Özay'ı pek sevmem aslında ama film fena değildi. Kafa dağıtmak isteyenler için izlenebilecek eğlenceli bir film olmuş. Puanım 5/10.

Havaların ısınmaya başlaması ve baharın gelmesinin etkisiyle midir nedir bilmem bu ara en çok Goran Bregovic şarkılarını dinliyorum. Zaten sevdiğim müzisyenlerden biridir birde bahar enerjisiyle iyi gidiyor.
Benim için şubat böyleydi. Sizin için nasıldı ?


2 yorum:

  1. Göğe Bakma Durağı ve Cemal Süreya'nın Sevda Sözleri ve Akif İnan'ın Tenha'si sonra İsmet Özel'in Erbain'i Nazım Hikmet'in Eski Şiirler'i... sanırım bu cümleyi bitiremeyeceğim çünkü Edip Cansever, Cahit Zarifoğlu vs vs doye uzayıp gidecek. Anlayacağın ben şiiri çok seviyorum. Ve tabi Turgut Uyar'a 6 puan verildiğini görmek beni biraz üzdü. Tabi ki bu benim problemim. Ahahah :s :) Küçük Karabalık'a bayılıyorum aynı basımdan bende de var ve içindeki resimlerin çoğunu boyadim. 😅 La La Land'i ise sever gibi yapıp sevmedim. Bir müzikal hastası olarak zayıf buldum öncelikle bu açıdan, bir de hikayenin sonu bence ciddi mantık hatası barındırıyordu. Neyse... Goran Bregovic'i dinleyeceğim. :)

    YanıtlaSil
  2. Göğe Bakma Durağı şiirini kitabı almadan önce okumuştum ve beğenmiştim ama kitap hakkında o kadar çok yorum duydum ki benim beklentim çok yüksekti sanırım. Puanın düşüklüğünde bunun etkisi olabilir :) Bir de şiirle aram sizinki kadar yok sanırım ama denemeye devam edeceğim :)
    Küçük Kara Balık için kim demiş çocuk kitabı diye bence her yaşın kitabı.
    La La Land için çok gitgeller yaşıyorum aslında. Hem beğendim hem kararsızım ama abartıldığı bir gerçek :)
    Goran Bregovic'i dinledikten sonra yorumlarınızı merak ediyorum :)

    YanıtlaSil