23 Ocak 2016 Cumartesi

Uğultulu Tepeler


Yeni yıl kararım olan kitaplığımdaki henüz okumadığım ve yarım bıraktığım kitaplardan şurada bahsetmiştim. Veee varan bir.
2016'nın ikinci listemin ise ilk okunan kitabı Uğultulu Tepeler'i okudum ve izlenimlerimi yazmak istedim. 


İtiraf ediyorum Uğultulu Tepeler kitabını Twilight'ta Bella'nın sürekli bahsetmesi nedeniyle merakımdan almıştım. Kitabı aldığımda tarih atmışım. Neredeyse 3 yıl oluyor...Kitabı neden yarım bıraktığımı hatırlamıyorum muhtemelen daha sonra aldığım bir kitap daha çok dikkatimi çekti ve bu kitap kitaplığın ücra bir köşesine bırakıldı.
Aşk romanlarını pek sevmem ve okumam ama ingiliz klasiklerini severek okuyorum. O küçük hanımefendiler ve beyefendilerin masalsı hikayesi hoşuma gidiyor.
Ama Uğultulu Tepeler ne benim daha önce okuduğum İngiliz klasiklerine ne de sıradan aşk romanlarına benziyor. Daha çok karanlık, intikam ve bencillik dolu bir hikaye. İyi yürekli bir adamın Heathcliff adında bir çocuğu evlat edinip büyütmesiyle başlıyor. Tam olarak bir "besle yetimi oysun gözünü" hikayesi de diyebiliriz aslında.
Dikkat! Bu yazı spoiler içerir.

Kitap alışılmışın aksine baş karakterdeki kızın ağzından değil evin kahyası Bayan Dean'in ağzından anlatılıyor. Evin kahyasının her olayın içinde olması sürekli kapı dinleyip her şeye burnunu sokması bana biraz Aşk-ı Memnu Matmazel'i hatırlattı açıkçası. Kaprisli Catherine'de biraz Bihter'e benzemiyor değil hani. Ama evlat edinilen çocuğun Behlül'le ilgisi yok neyse ki.
Heathcliff daha çok saf kötülük başka bir deyişle şeytanın İngiltere temsilcisi. Bir insan bu kadar mı kötü olur bu kadar mı gaddar olur okurken şok geçirip durdum. Tamam seviyorsun da kardeşim insan gibi sev yine sev dedim durdum. Heathcliff  bütün duyguları uçlarda yaşayan biri. Sevdiğinde de nefret ettiğinde de çok tehlikeli.  
Bir yanda kibar, kültürlü ve iyi bir aileden gelen Edgar Linton diğer yanda kabalığı ve cahilliği yüzünden hor görülen Heathcliff.
Catherine tercihini mantıktan yana kullansa da Heathcliff onun sonu oluyor ve trajik bir şekilde ölüyor. Heathcliff ise intikamını Linton kanı taşıyan herkesten ve tüm insanlıktan alıyor.
Kitapta karanlık ve çok güçlü bir aşk anlatılıyor.
Benim kitapta en çok hoşuma giden şey ise genelde bütün klasiklerde ortak nokta olan kitaba ve öğrenmeye verilen önemdi. İnsanların kendisini eğitebileceği çok az şeyin olduğu o dönemde kitaplara verilen değer o kadar büyük ki kitap okumamak hor görülmek için yeterli bir sebep. İnsanların zamanlarını kütüphanede geçirdiği bir dönem gibi geliyor.
Uğultulu Tepeler değişik tarzı ve güçlü anlatımıyla okumaktan memnun olduğum ve sizlere de tavsiye edebileceğim bir kitap. 
Listedeki kitaplar için iyi bir başlangıç olduğuna inanıyorum.

17 Ocak 2016 Pazar

Kitaplığımda Okunmayı Bekleyenler


Kitaplığımı düzenlerken aldığım ama henüz okumaya fırsatım olamayan kitapları çıkarttım. 2016 yılı kararı olarak kitaplığımdaki tüm kitapları okumadan yeni kitap almamaya söz vermiştim. Umarım bu sözümü tutabilirim. Kitapçıların önünden geçerken ne kadar zorlandığımı anlatamam.
Ama bu karar bana okumak için ayrı bir motivasyon sağlıyor. Bir an önce elimdeki kitapları bitirip yenilerini almak istiyorum.
Ayrıca öğrendiğim yeni bir bilgiye göre ( ne kadar doğru bilemiyorum ama ) yarım bırakılan kitaplar unutkanlık nedeniymiş. Listedeki son 3 kitap benim başladığım ama çeşitli sebeplerden bitirmediğim kitaplar. Hedefim yarım bıraktığım kitapları da bitirmek. Hatta listeye Uğultulu Tepeler ile başladım.
Listedeki sıralama okuma sırası değil bu arada. Belli bir kritere göre sıralamadım. Hangi sırayla okuyacağımda belirsiz, akışına bıraktım diyelim.
Dışarıda yağan yağmurun sesi ile okuma listeme başlıyorum sizde kendi listelerinizi yapabilirsiniz. Kendinize hedef koyup onu gerçekleştirmeye çalışmanın yardımı olacağına inanıyorum.

16 Ocak 2016 Cumartesi

R.I.P. Severus Snape


Harry Potter Serisinin benim için yeri çok ayrıdır. Kitabını okuduktan sonra filmini beğendiğim nadir kitaplardandır. İnsanı gerçekten içine çeken ve bir muggle olduğu için üzülmesine neden olan bir seri ya da hâlâ Hogwarts mektubunun baykuş postasında kaybolduğunu düşündüren... 
14 Ocak 2016 yani geçtiğimiz perşembe günü Severus Snape karakterini canlandıran Alan Rickman'ın hayatını kaybettiği haberini duyduğumda gerçekten çok üzüldüm. Alan Rickman kanser tedavisi görüyormuş ama maalesef kansere yenik düşmüş.
Snape karakterini başka kimse onun kadar iyi canlandıramazdı.
 R.I.P. Alan Rickman

2 Ocak 2016 Cumartesi

Mıknatıslı Kitap Ayraçları

Herkese merhaba,
Bugün sizlere en az kitaplar kadar sevdiğim kitap ayraçlarından bahsedeceğim. Mıknatıslı kitap ayraçlarını çok seviyorum. Hem çok pratikler hemde çok hoş desenliler.

Ben mıknatıslı ayraçlarımı genellikle Toyzz Shop'tan alıyorum. Kasanın yanında rozetlerle birlikte satılıyorlar. Yukarıdaki fotoğrafta da gözüktüğü gibi epeyce bir modeli bende var :)
En sevdiklerim bu beşli. En sağdakini çokça kullandığım için artık biraz deforme olmaya bile başladı.


Baykuş figürünü zaten çok seviyorum ayraçlarda da çok güzel gözüküyor diye düşünüyorum. Ortadaki baykuşlu ayracı Tüyap Kitap Fuarı'ndan almıştım. Bu ayraçları artık her yerde bulmak mümkün fuarda da bolca vardı.

Aklınıza gelebilecek her desende ayraç bulmak mümkün. Benim gibi sizin de böyle bir merakınız varsa gördüğünüz her modeli almak isteyeceksiniz.

Ayraçlarımı genelde Toyzz Shop'tan aldığım için aynı boyutta ve formdalar. Bu şirinler ayracını D&R'da almıştım. Bir şirinler hastası olarak bunu da çok severek kullanıyorum.

İnstagramda paylaştığım fotoğraflarda da sıkça kullanıyorum bu ayraçları. Toyzz Shop'un yakınlarından geçerseniz mutlaka uğramanızı öneririm. Ben önünden her geçişimde kasanın yanındaki ayraç sepetini talan etmeden bırakamıyorum. 
Herkese iyi haftasonları dilerim.

1 Ocak 2016 Cuma

Yeni Başlangıçlar

2016'nın ilk gününden herkese merhaba. Pek yeni yıl kutlayan biri değilimdir ama yine de yılın bu zamanlarını seviyorum. Yeni ajandalar yeni takvimler yeni umutlar insanı mutlu ediyor. Umarım herkes için güzelliklerle dolu bir yıl olur.


Bi'kutu mutluluğu instagram hesaplarından severek takip ediyorum. Aralık ayı temalarını duyunca bu ay bende alayım dedim.
Aralık ayı teması da yeni başlangıçlardı. Bikutumutluluk içeriği sürpriz olan bir kutu hazırlıyor. Detaylı bilgiyi şuradan internet sitesinden ya da şuradan instagram hesabından ulaşabilirsiniz.
Yeni başlangıçlar kutusunda en sevdiğim bu takvim oldu. Ayrıntılarını daha sonra paylaşırım ama her ay için ayrı bir mottosu olan çok hoş bir masa takvimi.
Kutudaki diğer ürünler ise çok tatlı bir anahtarlık, motto kartları, bi'kutu dergi, fotoğrafını çekmeyi unuttuğum bir yüz maskesi, yeni yıl süsleri, dremer bere ve 2016 takvimi idi.
Bi'kutu mutluluk kutusundan takvim çıkacağını bilmediğim için ben daha önce instagramda gördüğüm ve bayıldığım başka bir takvim almıştım. Bu takvim ise 2 taraflı ön yüzü normal gün takvimi iken arka yüzünde her biri için bir motto var. yani hem takvim hem motto kartı gibi kullanılabilir. Bu şahane takvimi ise instagram hesabına şuradan ulaşabileceğiniz @tinidesign hesabından aldım. Aka yüzdeki mottoları ilerleyen günlerde paylaşmaya çalışacağım.
Ajanda olarak ise bu sene Legami marka bu damlalı ajandayı kullanacağım. Legami'nin ürünlerine bayılıyorum. Bir İtalyan markası ve Türkiye'de hem ürünlerini bulmak pek kolay olmuyor hemde biraz pahalı oluyorlar. To do list defterim de Legami marka ve ilk listem 2016'da okunacak kitaplar oldu. Listede bu sene Tüyap Fuarından aldığım ve daha okumadığım bir kaç kitap var. Bir diğer yeni yıl kararım ise yarım bıraktığım kitaplarımı okumak. Çünkü öğrendiğim kadarıyla yarım bırakılan kitaplar hafıza zayıflamasına neden oluyormuş. Benimde hiçte az sayıda olmayan yarım bıraktığım kitabım var. Bu konuda kararlıyım öyle ki kitaplığımdaki tüm kitaplar bitmeden yeni kitap almama kararı aldım uygulayabilirsem :)

Benim 2016 hazırlığım ve kararlarım bu şekilde. Dilerim mutlulukla dolu bir yıl olur herkes için.