3 Kasım 2016 Perşembe

Kapadokya-2016


Herkese Merhaba,
Yılın son tatili olan 29 Ekim tatilini değerlendirip uzun zamandır çok istediğim büyülü yere Kapadokya'ya gitme fırsatı buldum. Ben büyülü yer dedim ama Kapadokya'nın eski adı Katpatuka'dan gelmekteymiş bu da Pers dilinde Güzel Atlar Ülkesi demekmiş.

İsteyen istediği dilde istediği ismi versin ama şöyle bir gerçek var ki burası bir doğa harikası. Kapadokya'nın en önemli turistik faaliyeti herkesin bildiği gibi balon turları. Çok istediğim bir şeydi balona binmek ve bunu gerçekleştirdiğim için çok mutluyum.


Balon sabah gün doğumunda havalandığı için sabah erken saatte kalkmak gerekiyor. Hava durumu ve rüzgarın yönü konusun ise tamamen şansınıza kalmış. Biz gittiğimizde hava oldukça iyiydi. Balonların kalkış alanında her yerde şişirilmiş havalanmaya hazırlanan balonların içinde nereye bakacağını şaşırıyor insan. Balona binmekle ilgili endişeleriniz varsa hiç korkmayın sarsılmıyor bile. Uçak yolculuğunda bile daha çok sallanıyor insan.


Aynı anda havalanan balonlar gökyüzünde öyle güzel bir görüntü oluşturuyor ki işte o anda hiç aşağı inmek istemiyor insan. 
Güneşin doğuşunu çok kez izleyebilirsiniz ama böylesini hayatınızda pek az tecrübe edeceğinizden emin olabilirsiniz.

Aşk Vadisi adı verilen peribacalarının olduğu yere geldiğimizde balonlar iyice alçaldılar. Neredeyse bacalara dokunacaktık. Bu doğa harikalarını birde havadan görmenizi şiddetle tavsiye ederim.

Elbette ki Kapadokya sadece balonlardan oluşmuyor ama gezinin beni en çok etkileyen kısmı balon turuydu.
Biz Kapadokya'da Göreme mevkiinde kaldık. Peri bacalarının yoğunlukla bulunduğu turistlerin ve otellerin en yoğun olduğu yer Göreme. Biz Osman Bey Cave House'da kaldık. Otelimizden oldukça memnun kaldık. 
Balon turundan sonra Avanos'a geçtik. Avanos el sanatları ile ünlü bir bölge. Çömlek atölyeleri her yerde bu atölyelerde dilerseniz çömlek yapımını tecrübe de edebiliyorsunuz. Seramik, halı ve kilim dokumacılığı yine bölgenin el sanatlarından.


Sonrasında yine benim için gezinin favorilerinden olan bir dönemin efsane dizisi Asmalı Konak'ın çekildiği konağa Ürgüp'e gittik. Konak turistler tarafından büyük ilgi görüyor. Aradan yıllar geçmesine rağmen aynı ilgi devam etmekte. Konağı gezmek anılarda yolculuk yapmak çok hoşuma gitti.
Göreme'ye dönüş yolunda Paşabağ Vadisi'ne uğradık. Meşhur şapkalı bacalar burada bulunuyor.
Bölgeyi tepeden görebileceğiniz ve her yerden belli olan yer ise Uçhisar'da bulunan Uçhisar Kalesi. Kaleye çıkarken biraz merdivenlerde yorulabilirsiniz ama bölgeyi tepeden görmek istiyorsanız buna değer.

Dönüş günü balonlarla süslü Kapadokya'dan ayrılmak zor olsa da yola çıktık ve Ihlara Vadisine gittik. Orada pek fotoğraf çekmemişim nedense o yüzden paylaşamıyorum ama Ihlara Vadisini de çok beğendim. Vadiye inerken yaklaşık 600 basamaklık bir merdiveni inmek (dönüşte maalesef o merdivenleri çıkmak) gerekiyor. Ama vadinin ortasından geçen derenin hayat verdiği yemyeşil görüntü çok güzel. Ihlara Vadisi'nde bir çok kilise kalıntısı bulunmakta. Oyularak yapılmış bu kiliselerde rahipler inzivaya çekiliyorlarmış. Kiliselerin duvarları resimlerle kaplı ama maalesef bazı bölgeleri oldukça tahrip olmuş.


Son olarak küçük bir tavsiye; eğer bir gün yolunuz Kapadokya'ya düşerse mutlaka Tuz Gölüne de gidin. Beyaz Melek filminden sonra bende büyük merak uyandıran Tuz Gölüne de uğrama şansı yakaladım. Gerçekten uçsuz bucaksız bembeyaz görüntü adeta kar yağmış gibi gözüküyor. yer yer pembeye dönen renk insanı şaşkına çeviriyor. Gölün üzerinde metrelerce yürüyebilirsiniz.
Yılın son tatili işte böyle geçti. Görmeyi çok istediğim bir yere yapmayı çok istediğim aktivitelerde bulunduğum için mutluyum. Hepinize tavsiye ederim :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder