3 Mart 2016 Perşembe
#1 Bu ara ne okuyorum ?
Günaydınnn
Yağmurlu bir İstanbul sabahına uyanmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bilen bilir güneş olmadığı ben mutluyumdur.
Daha önce okunacak kitaplar listemi hazırlamıştım ve öncelikle yarım bıraktıklarımdan başlamak üzere hepsini okumayı kendime hedef koymuştum.
Bu ara yarım bıraktığım kitaplardan biri olan "Zamanın Kısa Tarihi" kitabını okuyorum. Kitabın sonlarına yaklaştım 70 sayfa kadar bir şey kaldı. Stephen Hawking'in tarzını çok beğendim ama konu fizik olunca biraz yavaş okudum kitabı. Bir matematikçi olarak kardeş alan sayabileceğim fiziğe hep ilgim vardır. Hawking'de anlatılabilecek en yalın ve anlaşılır dille yazmış.
Sizinde çevreniz balık burcu insanlarla çevriliyse ( kendim değilmişim gibi ) mart ayı doğun günleriyle geçecektir. Bu yoğunlukta okumaya vakit ayırmayı unutmayın :):)
14 Şubat 2016 Pazar
Gezdim Gördüm #1 : Bomonti Antikacılar Pazarı
Herkese Merhaba,
Geçenlerde internette Bomonti Antikacılar Pazarı hakkında bir yazı gördüm. 4 yıl Bomonti'de okumuş biri olarak dikkatimi çekti nerede acaba nasıl diye merak ettim ve bugün soluğu Bomonti'de aldım. Yeri tam olarak Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin Bomonti Kampüsünün alt sokağında. Kapalı pazar yeri olan normalde organik pazarın kurulduğu alanda.
Şunu söyleyebilirim ki pazara bayıldımm!
Ben maalesef biraz geç kaldım pazara gitmek için hava kararmaya başlamıştı ve tezgahlar toplanıyordu. ama gezebildiğim kısmına bile bayıldım. Antika pazarı / bit pazarı gibi aslında pazar.
Bolca daktilo, plak çalar ve plak var. Uzun zamandır bir plakçalar ve daktilo edinmek istiyorum ve bunları görünce dibim düştü ama henüz birine sahip olamadım. en yakın zamanda bu hayalimi gerçekleştirmek istiyorum.
Gaz lambaları, gazoz kapakları, mücevherler, fincanlar... Aklınıza gelebilecek her şey var pazarda. Hiçbir şey almasanız bile kulaklığınızı takıp gezmek bile insanın aklını başka yerlere başka zamanlara götürmeye yetecek bir atmosfer var.
Bolca kitapta bulunuyor pazarda. Sadece eski basımlar değil güncel baskılarda var. 2. el kitaplar daha uygun fiyatlı.
Bir tezgahta da bu nostaljik görünümlü kitap ayraçlarına rastladım.
Daha çok gezebilmek ve fotoğraflayabilmek isterdim ama maalesef hava karardığı için tezgahlar toplandı. Bir başka pazar günü günün erken saatlerinde gidip karıştırmam lazım tezgahları.
Pazardan sadece fotoğraftaki defteri aldım. Yapan kadın kaftanlardan kestiği kumaşlarla kapladığını söyledi. Kadife kaplı defter çok hoşuma gitti. Başka çeşitleri de vardı ama fotoğraf çekmeyi unutmuşum. Pazara bayıldım ve sizlere de gezmenizi tavsiye ediyorum.
Etiketler:
2.el,
antikacılar pazarı,
bit pazarı,
bomonti,
bomonti antikacılar pazarı,
bomonti bit pazarı,
daktilo,
defter,
feriköy antikacılar pazarı,
feriköy bit pazarı,
ikinci el,
pazar,
plakçalar
23 Ocak 2016 Cumartesi
Uğultulu Tepeler
Yeni yıl kararım olan kitaplığımdaki henüz okumadığım ve yarım bıraktığım kitaplardan şurada bahsetmiştim. Veee varan bir.
2016'nın ikinci listemin ise ilk okunan kitabı Uğultulu Tepeler'i okudum ve izlenimlerimi yazmak istedim.
İtiraf ediyorum Uğultulu Tepeler kitabını Twilight'ta Bella'nın sürekli bahsetmesi nedeniyle merakımdan almıştım. Kitabı aldığımda tarih atmışım. Neredeyse 3 yıl oluyor...Kitabı neden yarım bıraktığımı hatırlamıyorum muhtemelen daha sonra aldığım bir kitap daha çok dikkatimi çekti ve bu kitap kitaplığın ücra bir köşesine bırakıldı.
Aşk romanlarını pek sevmem ve okumam ama ingiliz klasiklerini severek okuyorum. O küçük hanımefendiler ve beyefendilerin masalsı hikayesi hoşuma gidiyor.
Ama Uğultulu Tepeler ne benim daha önce okuduğum İngiliz klasiklerine ne de sıradan aşk romanlarına benziyor. Daha çok karanlık, intikam ve bencillik dolu bir hikaye. İyi yürekli bir adamın Heathcliff adında bir çocuğu evlat edinip büyütmesiyle başlıyor. Tam olarak bir "besle yetimi oysun gözünü" hikayesi de diyebiliriz aslında.
Dikkat! Bu yazı spoiler içerir.
Kitap alışılmışın aksine baş karakterdeki kızın ağzından değil evin kahyası Bayan Dean'in ağzından anlatılıyor. Evin kahyasının her olayın içinde olması sürekli kapı dinleyip her şeye burnunu sokması bana biraz Aşk-ı Memnu Matmazel'i hatırlattı açıkçası. Kaprisli Catherine'de biraz Bihter'e benzemiyor değil hani. Ama evlat edinilen çocuğun Behlül'le ilgisi yok neyse ki.
Heathcliff daha çok saf kötülük başka bir deyişle şeytanın İngiltere temsilcisi. Bir insan bu kadar mı kötü olur bu kadar mı gaddar olur okurken şok geçirip durdum. Tamam seviyorsun da kardeşim insan gibi sev yine sev dedim durdum. Heathcliff bütün duyguları uçlarda yaşayan biri. Sevdiğinde de nefret ettiğinde de çok tehlikeli.
Bir yanda kibar, kültürlü ve iyi bir aileden gelen Edgar Linton diğer yanda kabalığı ve cahilliği yüzünden hor görülen Heathcliff.
Catherine tercihini mantıktan yana kullansa da Heathcliff onun sonu oluyor ve trajik bir şekilde ölüyor. Heathcliff ise intikamını Linton kanı taşıyan herkesten ve tüm insanlıktan alıyor.
Kitapta karanlık ve çok güçlü bir aşk anlatılıyor.
Benim kitapta en çok hoşuma giden şey ise genelde bütün klasiklerde ortak nokta olan kitaba ve öğrenmeye verilen önemdi. İnsanların kendisini eğitebileceği çok az şeyin olduğu o dönemde kitaplara verilen değer o kadar büyük ki kitap okumamak hor görülmek için yeterli bir sebep. İnsanların zamanlarını kütüphanede geçirdiği bir dönem gibi geliyor.
Uğultulu Tepeler değişik tarzı ve güçlü anlatımıyla okumaktan memnun olduğum ve sizlere de tavsiye edebileceğim bir kitap.
Listedeki kitaplar için iyi bir başlangıç olduğuna inanıyorum.
17 Ocak 2016 Pazar
Kitaplığımda Okunmayı Bekleyenler
Kitaplığımı düzenlerken aldığım ama henüz okumaya fırsatım olamayan kitapları çıkarttım. 2016 yılı kararı olarak kitaplığımdaki tüm kitapları okumadan yeni kitap almamaya söz vermiştim. Umarım bu sözümü tutabilirim. Kitapçıların önünden geçerken ne kadar zorlandığımı anlatamam.
Ama bu karar bana okumak için ayrı bir motivasyon sağlıyor. Bir an önce elimdeki kitapları bitirip yenilerini almak istiyorum.
Ayrıca öğrendiğim yeni bir bilgiye göre ( ne kadar doğru bilemiyorum ama ) yarım bırakılan kitaplar unutkanlık nedeniymiş. Listedeki son 3 kitap benim başladığım ama çeşitli sebeplerden bitirmediğim kitaplar. Hedefim yarım bıraktığım kitapları da bitirmek. Hatta listeye Uğultulu Tepeler ile başladım.
Listedeki sıralama okuma sırası değil bu arada. Belli bir kritere göre sıralamadım. Hangi sırayla okuyacağımda belirsiz, akışına bıraktım diyelim.
Dışarıda yağan yağmurun sesi ile okuma listeme başlıyorum sizde kendi listelerinizi yapabilirsiniz. Kendinize hedef koyup onu gerçekleştirmeye çalışmanın yardımı olacağına inanıyorum.
16 Ocak 2016 Cumartesi
R.I.P. Severus Snape
Harry Potter Serisinin benim için yeri çok ayrıdır. Kitabını okuduktan sonra filmini beğendiğim nadir kitaplardandır. İnsanı gerçekten içine çeken ve bir muggle olduğu için üzülmesine neden olan bir seri ya da hâlâ Hogwarts mektubunun baykuş postasında kaybolduğunu düşündüren...
14 Ocak 2016 yani geçtiğimiz perşembe günü Severus Snape karakterini canlandıran Alan Rickman'ın hayatını kaybettiği haberini duyduğumda gerçekten çok üzüldüm. Alan Rickman kanser tedavisi görüyormuş ama maalesef kansere yenik düşmüş.
Snape karakterini başka kimse onun kadar iyi canlandıramazdı.
R.I.P. Alan Rickman
2 Ocak 2016 Cumartesi
Mıknatıslı Kitap Ayraçları
Herkese merhaba,
Bugün sizlere en az kitaplar kadar sevdiğim kitap ayraçlarından bahsedeceğim. Mıknatıslı kitap ayraçlarını çok seviyorum. Hem çok pratikler hemde çok hoş desenliler.
Bugün sizlere en az kitaplar kadar sevdiğim kitap ayraçlarından bahsedeceğim. Mıknatıslı kitap ayraçlarını çok seviyorum. Hem çok pratikler hemde çok hoş desenliler.
Ben mıknatıslı ayraçlarımı genellikle Toyzz Shop'tan alıyorum. Kasanın yanında rozetlerle birlikte satılıyorlar. Yukarıdaki fotoğrafta da gözüktüğü gibi epeyce bir modeli bende var :)
En sevdiklerim bu beşli. En sağdakini çokça kullandığım için artık biraz deforme olmaya bile başladı.
Baykuş figürünü zaten çok seviyorum ayraçlarda da çok güzel gözüküyor diye düşünüyorum. Ortadaki baykuşlu ayracı Tüyap Kitap Fuarı'ndan almıştım. Bu ayraçları artık her yerde bulmak mümkün fuarda da bolca vardı.
Aklınıza gelebilecek her desende ayraç bulmak mümkün. Benim gibi sizin de böyle bir merakınız varsa gördüğünüz her modeli almak isteyeceksiniz.
Ayraçlarımı genelde Toyzz Shop'tan aldığım için aynı boyutta ve formdalar. Bu şirinler ayracını D&R'da almıştım. Bir şirinler hastası olarak bunu da çok severek kullanıyorum.
İnstagramda paylaştığım fotoğraflarda da sıkça kullanıyorum bu ayraçları. Toyzz Shop'un yakınlarından geçerseniz mutlaka uğramanızı öneririm. Ben önünden her geçişimde kasanın yanındaki ayraç sepetini talan etmeden bırakamıyorum.
Herkese iyi haftasonları dilerim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)