12 Haziran 2016 Pazar

İyi haftalar :)


Günaydınn
Herkese iyi haftalar sendromsuz pazartesiler.
Umarım bu hafta da göz açıp kapayıncaya kadar geçer bir an önce hafta sonu gelir.
Güzel bir hafta olması dileğiyle...
*MErak edenler için fotoğrafı Üsküdar Nev Mekan'da çekmiştim. Çok tatlış bir mekan kitabınızı alıp gitmenizi öneririm.

29 Mayıs 2016 Pazar

Alacakaranlık Sil Baştan


Herkese Merhaba,

Bilen bilir Alacakaranlık Serisi'nin bende yeri ayrıdır. 4 kitabını da çok severek okumuş 5 filmi gözümü kırpmadan izlemiştim. Aradan 10 yıl geçtiğine inanamıyorum ama geçmiş.
Epsilon Yayınlarından çıkan Alacakaranlık 10. Yıl Özel kitabını görünce çok sevindim ve soluğu kitapçıda aldım. 2 kitabın birleşimi olan oldukça kalın bir kitap. İlk tarafı daha önce okuduğum Alacakaranlık iken arkası yeni bir versiyon olan Yaşam ve Ölüm.

Aslında okunacak kitaplar listemdeki kitaplar bitene kadar yeni kitap almama kararım vardı ama bu kitabı görünce dayanamadım ve 10 yılın hatrına araya sıkıştırabilirim diye düşündüm. Bildiğiniz gibi aslında Doktor Who 11 Doktor 11 Öykü'yü okuyorum şu anda ama 5. Öyküye başlamadan önce araya Yaşam ve Ölüm'ü sıkıştırmayı başardım.

Buradan sonrası ağır miktarda SPOİLER içermektedir.

Gelelim kitaba. Uzun zamandır Midnight Sun'u beklediğim için sadece bir yeni versiyon olduğunu duyunca şaşırdım. Ama seriyi o kadar seviyorum ki tabii ki merak içerisinde okudum. Dikkat! kitapta bütün karakterlerin cinsiyeti değişiyor. Kitabın en büyük numarası bu hatta tek numarası bu da diyebilirim. İnsan esas kızımız Bella gitmiş yerine insan esas erkeğimiz Beau gelmiş. Vampir esas erkeğimiz Edward gitmiş yerine vampir esas kızımız Edythe gelmiş. Sadece baş karakterler değil kitaptaki tüm kadın karakterler erkek, erkek karakterler kadın olmuş (Charlie ve Renee hariç) Fikir güzel zayıf insan tarafın erkek karakter güçlü vampir tarafın kadın karakter olma fikrini sevdim ben ama kitabı okumaya başladığımda açıkçası biraz hayal kırıklığı yaşadım.

Özellikle ilk bölümler hikaye beni bir türlü sarmadı. Nedenini pek anlayamadım normalde Bella'nın ağzından okuduğum bu akşam Charlie'ye ne yemek yapsam düşüncelerini Beau ile özdeşleştiremedim. İlk bölümler o kadar kızsal melodramlar içeriyordu ki belkide erkek karakterle özleşleştiremedim bu durumu ve keşke bu versiyonda hikaye yine kız karakterin ağzından yani Edythe tarafından anlatılsaydı diye düşündüm. Yazar Stephen Meyer önsözde 10. yıl için planlar yapılmaya başlandığında yeni bir kitap yazmaya zaman olmadığından bahsediyor. O yüzden belki bunu yapmak için yeterli vakti yoktu ama yıllar oldu yaa. Stephen Meyer'e sitemlerimi sunuyorum. (kendisinin ne kadar umrunda olur bilemem ama) Ne demek vakit yok. En son kitap çıktığından beri kaç yıl geçti. Midnight Sun'dan ümidini kesti artık insanlar kitap ortada yok. Neyse ben sitemlerime daha sonra devam ederim kitaptan bahsetmeye devam edeyim.

Kitabın ilk 250 sayfası neredeyse aynı sadece karakterlerin isimleri için word dosyasında düzenleye basmış sanırım yazar. Ortalarda bazı değişiklikler oluyor ve sonu değişmiş. Okumayı düşünenler için sürprizini kaçırmak istemem. yeni sonu aslında teorik olarak beğendim ama oluş şeklini beğenmedim. Edward ve Bella'dan o kadar uzaktı ki yeni bir versiyon değil de tamamen başka bir hikaye gibi geldi. Dönüşüm geçirirken Bella'nın başından ayrılmayan Edward nerdee Beau'nun başında o acılar çekerken gevezelik yapan Edythe nerde yanii. Adam acı çekiyo bilinci yerinde değil kız vır vır konuşuyor. Böyle bir şeyi Edward asla yapmazdı hikayenin bu kısmını çok saçma buldum. Ama böyle de olabilirdi düşüncesini sevdim. Diğer kitaplar için bu versiyon devam etmeyeceğine göre böyle bir son çok daha iyi olmuş bence.

Sonuç olarak yeniden Alacakaranlık dünyasına dönmek güzel oldu. Kitaptan beklentim daha fazlaydı ama kötü de değildi. E tabii bir Alacakaranlık değil ama olsunn :)



Not: İlgilenenler için Üsküdar Kitap Fuarı dün başladı. Ben dün fuarı gezdim oldukça da beğendim. Fırsatınız olursa uğramanızı öneririm.

7 Mayıs 2016 Cumartesi

Crosley Pikap




Çok istediğim bir şeye sonunda kavuştum ve sizlerle de paylaşmak istedim. Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz turuncu bebek artık benim :)

Gözümün nuru odamın baş köşesinde yerini aldı sonunda. Uzun zamandır bir plakçalarım olsun istiyordum zaten ama zirve noktası antikacılar pazarına gitmem oldu. Oradaki muhteşem plaklar ve pikapları görünce artık yeter dedim ve harekete geçtim.


Bir araştırma yaptım.çok fazla model ve marka var. Öncelikle karar vermek gereken şey eski ya da antika bir pikap mı alacaksınız yoksa yeni üretilmiş olanlardan mı. Ben antika olanları çok beğensem de yeni üretilmiş bir pikap aldım. hem rengi hemde bavul şeklinde olmasına vuruldum zaten.
İncelemek isteyenler şuradan Vakkorama'nın sitesine ulaşabilirler.



Hayalini kurduğunuz her şeye umarım siz de kavuşursunuz. Herkese mutlu hafta sonları.


28 Nisan 2016 Perşembe

Harry Potter Funko Pop Figürleri



Herkese Merhaba, 
Uzun zamandır bloga yazı yazamıyordum ama geri döndüm. Bahsetmek istediğim konu da çok eğlenceli. İnstagramda yabancı hesaplarda görüp bayıldığım Harry Potter Funko Pop figürlerine artık Türkiye'den de ulaşabiliyorsunuz. Ben yaklaşık 6 ay kadar önce aldım ama ancak bahsetme fırsatı buldum. şuradan adresinden ulaşabilirsiniz. Ben ön sipariş yapmıştım o yüzden beklemem gerekmişti ama şu an böyle bir sorun da yok.



Harry Potter dünyasına benim gibi düşkünlüğü olanlar için sadece bir oyuncak değil bunlar :)


Yabancı bloglarda Harry'nin Quidditch forması ve süpürgesiyle olan modelini de gördüm ama ondan Türkiye'de bulamadım maalesef.


Bende 3 karakter var. Gönül isterdi ki bütün karakterleri alayım ama bunlarla yetinmek zorunda kaldım. Yine de memnunum.


Özellikle Dumbledore figürünü çok beğendim. O minik gözlükleri uzun sakalıyla favorim.


'Mutluluk en karanlık zamanlarda bile vardır, yeter ki ışıkları açmayı unutma! '


Ve tabii ki R.I.P. Severus Snape...

3 Mart 2016 Perşembe

Bloglovin adresimmm

Follow my blog with Bloglovin

#1 Bu ara ne okuyorum ?


Günaydınnn

Yağmurlu bir İstanbul sabahına uyanmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bilen bilir güneş olmadığı ben mutluyumdur. 

Daha önce okunacak kitaplar listemi hazırlamıştım ve öncelikle yarım bıraktıklarımdan başlamak üzere hepsini okumayı kendime hedef koymuştum. 

Bu ara yarım bıraktığım kitaplardan biri olan "Zamanın Kısa Tarihi" kitabını okuyorum. Kitabın sonlarına yaklaştım 70 sayfa kadar bir şey kaldı. Stephen Hawking'in tarzını çok beğendim ama konu fizik olunca biraz yavaş okudum kitabı. Bir matematikçi olarak kardeş alan sayabileceğim fiziğe hep ilgim vardır. Hawking'de anlatılabilecek en yalın ve anlaşılır dille yazmış. 

Sizinde çevreniz balık burcu insanlarla çevriliyse ( kendim değilmişim gibi ) mart ayı doğun günleriyle geçecektir. Bu yoğunlukta okumaya vakit ayırmayı unutmayın :):)

14 Şubat 2016 Pazar

Gezdim Gördüm #1 : Bomonti Antikacılar Pazarı

Herkese Merhaba,
Geçenlerde internette Bomonti Antikacılar Pazarı hakkında bir yazı gördüm. 4 yıl Bomonti'de okumuş biri olarak dikkatimi çekti nerede acaba nasıl diye merak ettim ve bugün soluğu Bomonti'de aldım. Yeri tam olarak Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin Bomonti Kampüsünün alt sokağında. Kapalı pazar yeri olan normalde organik pazarın kurulduğu alanda. 


Şunu söyleyebilirim ki pazara bayıldımm!
Ben maalesef biraz geç kaldım pazara gitmek için hava kararmaya başlamıştı ve tezgahlar toplanıyordu. ama gezebildiğim kısmına bile bayıldım. Antika pazarı / bit pazarı gibi aslında pazar.


Bolca daktilo, plak çalar ve plak var. Uzun zamandır bir plakçalar ve daktilo edinmek istiyorum ve bunları görünce dibim düştü ama henüz birine sahip olamadım. en yakın zamanda bu hayalimi gerçekleştirmek istiyorum.


Gaz lambaları, gazoz kapakları, mücevherler, fincanlar... Aklınıza gelebilecek her şey var pazarda. Hiçbir şey almasanız bile kulaklığınızı takıp gezmek bile insanın aklını başka yerlere başka zamanlara götürmeye yetecek bir atmosfer var.


Bolca kitapta bulunuyor pazarda. Sadece eski basımlar değil güncel baskılarda var. 2. el kitaplar daha uygun fiyatlı.


Bir tezgahta da bu nostaljik görünümlü kitap ayraçlarına rastladım. 
Daha çok gezebilmek ve fotoğraflayabilmek isterdim ama maalesef hava karardığı için tezgahlar toplandı. Bir başka pazar günü günün erken saatlerinde gidip karıştırmam lazım tezgahları. 


Pazardan sadece fotoğraftaki defteri aldım. Yapan kadın kaftanlardan kestiği kumaşlarla kapladığını söyledi. Kadife kaplı defter çok hoşuma gitti. Başka çeşitleri de vardı ama fotoğraf çekmeyi unutmuşum. Pazara bayıldım ve sizlere de gezmenizi tavsiye ediyorum.