7 Nisan 2017 Cuma

1. Şişli Kitap Günleri


Biraz geç haberim olduğu için ancak yazabiliyorum ama bugün uğrama şansım olan 1-9 Nisan tarihleri arasında birincisi düzenlenen Şişli Kitap Günleri' nden bahsetmek istedim. Çok merkezi bir yeri olduğu için haftasonu yolunuz düşerse uğrayabilirsiniz. Gerçi içeri girdiğinizde biraz hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz benim gibi. Çünkü çok az yayın evinin standı bulunuyor ve var olan standlar genellikle çocuk ve gençlik kitapları üzerine. Benim fuarlardan beklentim daha önce de yazmış olduğum gibi ciddi indirim oranları oluyor. ama maalesef yayın evleri bunu yapmıyorlar. İnternetten de aynı fiyata hatta belki daha uygun fiyata alabileceğiniz şekilde satış fiyatları.
Hem bu sene ilk defa düzenlenmesinden hem de saydığım nedenlerden olsa gerek oldukça sakin ve boştu. 

En beğendiğim kısım alt katta bulunan bir kaç sahaf standı oldu. Karıştırdığınızda güzel kitaplar bulabilirsiniz. Zaten hep sahaf standlarının fotoğraflarını çekmişim. Fiyatları da oldukça makul. Hem eski basım kitaplar hem de ikinci el kitaplar bulmak mümkün. 

Ben bu üç kitabı aldım. Çalıkuşu herkes gibi lisede okumadığım için uzun zamandır istediğim bir kitaptı. 10 TL'ye aldım. Büyük Gatsby'nin filmini izlemiştim ve çok beğenmiştim. Başrolde Leonardo Di Caprio'yu düşünerek okuyacağım sanırım :) Sineklerin Tanrısı'nı son zamanlarda çok duyuyorum. Görmüşken almak istedim.
Çıkışta bir grup öğrencinin öğretmenleriyle geldiği gördüm bu beni çok sevindirdi. O çevrede bir çok okul bulunuyor. Öğrencilerin fuarı ziyaret etmeleri çok iyi olacaktır.
Haftasonu yolunuz şişli tarafına düşerse bir uğrayın derim. Eski Black Out AVM'de düzenleniyor.

5 Nisan 2017 Çarşamba

#Mart 2017 Ne Okudum Ne İzledim?

Mart ayı bitmek bilmeyen uzun bir ay olduğu için kitap hedefim yüksekti. Ama her şey planladığımız gibi olmuyor tabii. Yaşadığım bazı acı olaylar nedeniyle bu ay sadece 2 kitap okuyabildim. Okuduğum 2 kitabı da çok beğendim.

1) Serenad - Zülfü Livaneli  9 / 10

Okuduğum ilk Livaneli kitabıydı ve gerçekten çok beğendim. 2. Dünya Savaşı sonrasında Türkiye'ye gelen Alman Profesörlerden birinin hikayesini anlatıyor. Okumayanlar için spoiler vermek istemiyorum o yüzden detaylı anlatmayacağım. Kitapla ilgili beğenmediğim tek şey sonundaki bir kısım oldu. Bence gerçeklikle bağlantısını koparan ütopik bir şey olmuş ve bu benim hoşuma gitmedi.


2) Haşırt Dı Bilekbord - Zafer Algöz  10 / 10

Okuduğum diğer kitap ise o kadar keyifli o kadar eğlenceliydi ki her ne kadar bitmesin diye yavaş yavaş okusam da 2 günde bitti.
Oyuncu olarak da çok sevdiğim Zafer Algöz'ün kitabı kısa kısa anılarının derlenmiş hali. Kafa dağıtmak için ise birebir. Okurken hunharca güldüm diyebilirim. Herkese tavsiye ederim okuyun okutun.

Okuduklarım maalesef bu kadar. Sayı olarak az olsalar da iki kitabı da çok beğendim. Bu ay açığı kapatmayı umuyorum yinede.


1) Macbeth / Şehir Tiyatroları  8 / 10

İyi kötüdür, kötü de iyi repliği adeta zihnime kazındı. Şehir tiyatrolarının bu seneki oyunlarından biri olan Macbeth'i Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde izledik ve çok beğendik. İlkbahar ayları tiyatroya gitmek için çok ideal bence. Şehir tiyatrolarında bir çok oyun var ama bilet bulmak biraz zor. Çok iyi takip etmeniz gerekiyor.


2) My Name Is Khan  8 / 10

İzlediklerime gelince ise bir Bollywood'dan My Name Is Khan filmi hem eğlenceli hem hüzünlü hikayesiyle çok güzeldi. Hint sinemasından hoşlanıyorsanız keyifle izleyebilirsiniz.


3) Friends 10 / 10

Dizi tarihinin en efsane en kral en unutulmaz en komik en en en dizisi Friends'i baştan izlemeye başladım. 10 sezonluk dizinin şu an 9. sezonundayım. Kaç defa izlersem izleyeyim bıkmayacağım bir dizi. Eğer şimdiye kadar izlemediyseniz kesinlikle izlemelisiniz. Her bir karakteri ayrı seviyorum.




Son olarak küçük bir tavsiye bu ara en çok dinlediğim albüm Mirkelam Şarkıları.

Nisan ayı bol okumalı bol izlemeli bol dinlemeli ve dinlenmeli olsun herkes için :)

5 Mart 2017 Pazar

#Şubat 2017 Ne Okudum Ne İzledim?

Herkese merhaba,

Geçen ay yazmaya başladığım şuradan ulaşabileceğiniz okuduklarımı ve izlediklerimi anlatmaya başladığım yazıyı bu ay da yaparsam devamını getireceğime inanıyorum.
Ayrıca 28 gün çeken şu kısacık şubat ayı okuduğum kitaplar açısından o kadar verimliydi ki dönüp baktığımda mutlu oldum.
Bu sefer okuduğum kitapları puanlamaya da çalışacağım. Şu anda 10'luk puan sistemi üzerinden değerlendirme yapmaya çalışacağım.

İlk defa bir Tarık Tufan kitabı okudum ve anlatım tarzını çok sevdim.  'Şanzelize Düğün Salonu' kitabının hikayesi güzeldi. Okuyacaklar için hafif bir spoiler olabilir dikkat !!! Kitabın sonu beni biraz şaşırttı. Daha farklı bekliyordum sonunu sevip sevmediğimden pek emin değilim. Ama onun dışında akıcı ve güzeldi. O yüzden puanım 7/10

Bu aralar Stefan Zweig kitaplarına takmış bulunuyorum. Tüyap kitap fuarında 'Olağanüstü Bir Gece' kitabını almıştım ve okuduğumda beğenmiştim. Geçenlerde D&R 'da kitaplarının indirimde olduğunu gördüm bir kaç kitabını daha sipariş verdim. Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz diğer 4 kitabını da bu ay okudum ve şunu söyleyebilirim ki Stefan Zweig favori yazarlarımdan biri olma yolunda hızla ilerliyor. Bu konuda ayrıntılı bir yazı daha yazmayı düşünüyorum. Umarım yakın zamanda bu yazıyı da paylaşabilirim.
Satranç en beğendiğim oldu sanırım. Zaten yazarın en meşhur kitabı da o. Bu yüzden biraz bonkör davranacağım puanım 10/10.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu ikinci en beğendiğim oldu. Puanım 9/10
Mürebbiye kitabının içinde 4 farklı hikaye var. Hikaye bazlı değil kitaba genel bir puan vereceğim o yüzden 8/10
Bir Kadının Yaşamında 24 Saat için 8/10


'Göğe Bakma Durağı' yine fuardan aldığım bir kitaptı. Daha önce bir iki şiiri okumuştum aslında ama tamamını bu ay okuyabildim. Puanım 6/10

Küçük Kara Balık her ne kadar çok ünlü bir çocuk kitabı olsa da benim daha önce okumamış olduğum bir kitaptı. Bu ay onu da okuma fırsatı buldum. Çok güzel bir hikaye. Okumayan varsa mutlaka okusun. Puanım 10/10.

Geçen ay Emrah Serbes'in Müptezeller kitabını okumuştum ve tarzını beğenmiştim. Bu ay da Erken Kaybedenler'i okuma fırsatı buldum. Bu kitap hikayelerden oluşuyor. Her bir hikaye ergen erkek çocukları gözünden anlatılıyor. Müptezeller'i beğenmiştim ama bu kitap için aynısını söyleyemeyeceğim maalesef. Puanım 5/10.
8 kitapla bu ayı kapatmış oldum böylece.

İzlediklerime gelecek olursam Oscar ödüllerinde yaşanan talihsiz olayla magazin gündemini meşgul eden film La La Lan 'i izledim. Müzikal tarzı sevenler için güzel bir film ama biraz fazla düşünüyorum. Puanım 8/10.
Bu ay bir de yerli film Görümce'yi izledim. Gupse Özay'ı pek sevmem aslında ama film fena değildi. Kafa dağıtmak isteyenler için izlenebilecek eğlenceli bir film olmuş. Puanım 5/10.

Havaların ısınmaya başlaması ve baharın gelmesinin etkisiyle midir nedir bilmem bu ara en çok Goran Bregovic şarkılarını dinliyorum. Zaten sevdiğim müzisyenlerden biridir birde bahar enerjisiyle iyi gidiyor.
Benim için şubat böyleydi. Sizin için nasıldı ?


26 Şubat 2017 Pazar

Pelikan Twist Dolma Kalem

Herkese merhaba,
Dolma kalem sevgimi bilen bilir. Zamanında tüy kalem diye dolanıp durmuşluğum da var. Her ne kadar bu konuda pek bilgili olmasam da araştırmaya ve öğrenmeye çalışıyorum. Bu kapsamda yeni bir dolma kalem edindim. Hem hoş tasarımı hem rengi hem de yeni başlayanlar için iyi bir tercih olduğuna dair okuduklarımın sonunda Pelikan Twist Dolma Kalemi almam kaçınılmaz olmuştu :)

Bir çok rengi var ama ben tercihimi mint yeşilinden yana kullandım. Kavisli tasarımı çok hoşuma gitti. Kartuşlu bir model. Bu arada kalemi instagramdan severek takip ettiğim H&S Kırtasiyenin internet sitesinden aldım. Siteye göz atmak isteyenler şuradan ulaşabilirler. Alışverişimden çok memnun kaldım. Hızlıca elime ulaştı. Gayet düzgünce paketlenmişti ve yanında hediye kurşun kalemi bile vardı :) Sizlere de tavsiye ederim. 



Kalemin yanında 2 kartuş geliyor. Ben ilk olarak bu kartuşları kullanayım dedim. Sonrası için de yeşil bir kartuş aldım ama henüz deneyemedim.
Kalem çok güzel ama benim yazım için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Yazı konusunda çalışmam lazım kabul ediyorum ...
Pazartesi sendromunu ortadan kaldırmak için ofisinizi böyle renkli şeylerle doldurun bence. Herkese iyi pazarlar.



9 Şubat 2017 Perşembe

Yeni Kitaplığım Işıl Işıl

Günaydınnn,
Sabah enerjisiyle hemen bir post daha ekleyeyim dedim bloga.


En son kitaplığımdan yukarıda gördüğünüz gibi taşıyordum. Hem kitaplarım hem momijilerim hem sevdiğim eşyalarım derken aradığım hiçbir şeyi bulamaz olmuştum. Bu sebeple odamdaki son boş duvarı da kitaplık yapmaya karar verdim...


Veee yatak başıma bu şahane kitaplığı yaptırdım. Herkesin tepkisi ya düşerse ya deprem olursa ya başına gelirse şeklinde felaket senaryoları oluyor ama sakin :) Kitaplığım tamamen duvara sabit şekilde şu an eksik olsa da yakında cam kapakları da gelecek.
Tüm kitaplarımı yeni kitaplığıma taşıdım eskisine de defterlerimi koydum.
Kitaplığın en alt rafını ise momijilerime ayırdım. Ama baksanıza sizce de çok güzel olmadı mı?


Kitaplığın etrafını da yılbaşı ışıklarıyla çevirdim. Siz de kendi kitaplığınıza yapabilirsiniz. Nalburda 20 TL 'ye aldım bu ışıkları. 10 metrelik bana yetti de arttı bile. Bir çok çeşidi var bu ışıkların. Her ışığı farklı renk yanan, top şeklinde olan, ampüle benzeyen... Çeşit çeşitler zevkinize göre seçebilirsiniz.

7 Şubat 2017 Salı

#1 Ne Okudum Ne İzledim ?

2017 için niyetim aylık olarak okuduklarımı izlediklerimi yazmaktı ama daha ilk aydan baktım ki geç kalmışım. Neyse artık kısmetse şubata :)

Bu ay 3 kitap okudum. Bunlardan ilki bir arkadaşımın aldığı Ayşe Kulin'in 'Tutsak Güneş' kitabıydı.

Daha önce hiç Ayşe Kulin kitabı okumamıştım. Bir distopyayı anlattığı bu kitabı ilginçti ve hoşuma gitti. Bazı noktalarda açıklar olduğunu düşünsem de okuması keyifliydi.

Sonrasında bu aralar çok satanlar listesinden inmeyen Emrah Serbes'in meşhur kitabı 'Müptezeller' oldu okuduğum kitap. Bir Behzat Ç. hayranı olarak kitabı beğendim. Diyaloglarda bazen akbaba ile hayalet konuşuyor gibi hissettim hatta. Emrah Serbes'in diğer kitaplarını da okunacaklar listeme ekledim bu kitap sayesinde.


Son olarak aslında dünya çapında bir klasik olan Richard Bach'ın 'Martı Jonathan Livingston' kitabını okudum. Okumaya bu kadar geç kaldığım için üzüleceğim kadar güzeldi. Okumayan varsa okusun herkese şiddetle tavsiye ediyorum. Hem akıcı dili hem de bolca resimli olduğu için çıtır çerez şekilde okuyup bitireceğiniz bir kitap.


Yok benim canım kitap okumak istemiyor havalar da soğuk zaten şöyle battaniye altına girip izlenecek güzel film söyle derseniz de önerim 'Marslı' olacaktır. Bilim kurgu sevenlere önerimdir güzel bir filmdi.



İlle de sinemada izlerim ben filmi diyorsanız onun için de önerim var ben daha ne yapayım size. Ata Demirer'in yeni filmi 'Olanlar oldu' son derece keyifli ve eğlenceli bir film. Sığacık't geçen film tam bir yaz filmi. Tekne sahnelerinde insanın denize gelesi geliyor gerçekten. Bu soğuk kış günlerinde yazı hatırlatacak, keyifli bir 2 saat geçirmenizi sağlayacak bir film.


Kitabın da filmin de senin olsun sen müzikten haber ver derseniz de önerim Sezen Aksu'nun yeni albümü 'Biraz Pop Biraz Sezen'. Bu ara sürekli bu albümü dinliyorum son derece keyifli.
Şimdilik benden bu kadar...







3 Şubat 2017 Cuma

Yeni Başlangıçlar 2017

Yeni bir yıla başlamayı, yeni yıl heyecanını hep sevmişimdir.
2016'dan çok ümitliydim. Öyle ki 2016'ya girerken blogda da şuradan ulaşabileceğiniz 'Yeni Başlangıçlar' yazısını yazmıştım. Yeni yeni ajandalar, takvimler, yılbaşı konseptli ürünler...
Ama 2016 o kadar kötü bir yıldı ki artık sonlara doğru bitse de kurtulsak falan dedim.
O yüzden 2017'den beklentimi düşük tutmaya karar verdim. Ne kadar az beklenti o kadar iyidir.
Bu kapsamda bu sene sadece 1 ajanda aldım. Metis yayınlarının bu güzel ajandası. Tabi ben ajanda yazısı yazana kadar ocak ayı bitti bile ama olsun :)